“Laikçiler” Osmanlı’ya Vurma Alışkanlığını Bıraksın

Medyatik Analiz
By -
0
MEDYATİK ANALİZ Yorum;Medyanınn eski  isimlerinden olan  Sözcü Yazarı Uğur Dündar,  “Ayhan Oğan erken öten horoz mu ?”  başlıklı yazısı ile gereksiz haddini aşan ve lidere yaranma havası kokan açıklama yapan Ak Parti milletvekili  Ayhan Oğan’ın “yeni bir devlet kuruluyor lideri de Erdoğan’dır”  sözleri üzerinden  Osmanlı üzerinde bir korku  algısı oluşturmaya çalışmış. Yazısına  Ak Partinin önemli isimlerinden eski Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söyledikleri veya yazdıkları bazı sözlerini güya delil göstermiş.
Uğur Dündar sanki yüzde doksan dokuzu Müslüman Türk milleti değil de Avrupa’nın Osmanlı fobisi olan bir kesim toplumu ile muhatap gibi.

Öncelikle Uğur Dündar ve benzeri düşünenler , Türkiye Cumhuriyetinin uzaydan inmediği Osmanlı toprakları üzerinde kurulduğu bu devleti azim ve gayreti ile canlarını feda ederek  kuran millet de Osmanlı milletinin çocukları olduğunu bilmeli.
Türkiye Cumhuriyeti  hukuk, sosyal  ve laik bir devlet oluşuna kimsenin itirazı yoktur olamaz da.Ancak Laiklik, Osmanlı ve İslam düşmanlığı değildir. Böyle yorumlamaya kimsenin hakkı ve haddi değildir. Bu ülkenin evlatları ecdadı olan Osmanlının değerlerini örnek alma ve gösterme hakkına sahiptir. 

Kendini görüşünü sol,ulusalcı vb. farklı şekilde tanımlayan da olabilir.Benimsediği değerler doğrultusuda yaşayabilir. Hoşgörü ilkesi gereğince saygı duyulur. Bu kendini sağcı,muhafazakar,milliyetçi tanımlayanlar içinde geçerli. Bu birbirinden ayrı iki toplum olarak düşünülmemeli. Görüş ayrılığı mekan ayrılığı değildir farklı düşünce ve felsefeye sahip vatandaşlar pekala aynı mahalleyi hatta aynı apartmanı paylaşması doğaldır.
Laikliği savunduğunu söyleyen siyasetçi ve yazarlar toplumun kutsiyet atfettiği dini ve milli değerlerle barışık olmalı.Bu değerleri küçümseme ve yıpratma yoluna gitmemeli.
Kendini muhafazakar ve milliyetçi tanımlayan siyasetçi ve idareciler de milli,dini ve tarihsel değerler üzerinden siyasi istikbal devşirmeye kalkışmamalı karşıt veya rakiplerini hainlik vb. hoş olmayan sözcüklerle yaftalamamalı.

Bu husus fikir adamları,gazeteciler ve siyasetçiler içinde geçerli.Kendi görüş dünyasından olmayanı küçümsemek alaya almak veya hainlikle suçlama kimsenin haddine değildir.
Siyasi ve ideolojik muhalifini eleştirirken yazar,gazeteci veya siyasetçiler  toplumun önemsediği değerleri küçümsemekten vazgeçmeli.Bu tavırdan vazgeçilmediği takdirde kutuplaşma devam edecektir.

İşte Dündar’ın yazısından bir kesim;
“İslam bir yaşam tarzıdır, bütün alanları kapsar. Bu nedenle devletin kadrolarının şeriatçılardan oluşturulması yetmez. Yalnızca yasama ve yürütme erkinde değil, yargı erkinde ve yaşamın tüm alanlarında karar verme gücü ele geçirilecek, Cumhuriyet düzeni 
yerine İslami kurallar konulacaktır. Örneğimiz Osmanlı devlet düzeni olacaktır” diyen kim?
4+4+4 ile laik ve çağdaş eğitim sistemine en büyük darbeyi indiren Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer!..
Cumhuriyet’i yıkıp, Osmanlı devlet düzenini yeniden kuracaklarını, 1995 yılında Bilim ve Hikmet Dergisi’ne yazdığı makalede açıklamış.
Milli Eğitim Bakanlığı dönemindeki uygulamalarından da gördük ki, o tarihten bu yana görüşlerinde pek bir değişiklik olmamış!
Sadece Ömer Dinçer mi bu görüşü savunmuş?
Kuşkusuz hayır.
Önce Dışişleri Bakanı, sonra da Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’nun sözlerini hatırlayın.
O da Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı ve Başbakanı gibi değil de, Osmanlı’nın son nazırlarından biri gibi konuşmuyor muydu?
Her fırsatta “Yeniden Osmanlı” özlemini dile getirmiyor muydu?



Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)