
Yıllar önce yazdığı “Bediüzzaman Said Nursî Olayı” kitabıyla büyük tartışmalara sebep olan ve ancak tepkilere rağmen sözlerinin, yazılarının ardında duran Prof. Dr. Şerif Mardin, her fani gibi 90 yaşında vefat etti. Allah rahmet eylesin.“Modern Türkiye’de Nurculuk akımı temelinde, din ile toplumun birbiriyle kaynaştığı noktaları ortaya koyup tartışan sosyolojik bir araştırma” olarak tarif edilen bu kitabın Prof. Dr. Şerif Mardin imzasıyla ve İngilizce olarak yayınlanması o tarihlerde hakikaten ‘deprem’ etkisi yapmıştı. Kitap Türkçe’ye çevrildikten sonra da çok tartışıldı. Bediüzzaman Said Nursî’yi hakir görmek isteyenler Prof. Dr. Mardin’in böyle bir kitaba imza atmış olmasından dolayı çok kızgındılar. Kelimenin tam manasıyla Mardin’i aforoz etmeye çalıştılar, ama Prof. Dr. Mardin, meslekî olarak kendisini dünyaya tanıtmış ve kabul ettirmiş bir isim olduğu için tesirli olamadılar. İngilizce olarak yazılan bu kitap Türkçe’ye tercüme edilip basıldıktan sonra da uzun süre ‘en çok satan kitaplar’ listesinde yer aldı. Hatta, İstanbul İstiklâl Caddesi’ndeki Galatasaray Lisesi önünde seyyar kitap satan tezgâhlarda bile bu kitap uzun süre ‘en çok satan kitaplar’ arasında yer aldı.
Şerif Mardin’in bu kitabı hakkında müsbet ve menfi çok yorumlar, eleştiriler yapıldı. Hatta bu eserin ölçülü bir dille Said Nursî’yi eleştirdiği de söylendi. Ancak hedef ve maksat ne olursa olsun netice olarak Risale-i Nur eserlerinin ve Bediüzzaman’ın belli çevrelerde kabul görmesine vesile olduğu söylenebilir.
Prof. Dr. Şerif Mardin’i bazı toplantılarda yaptığı konuşmalarla ve kendisiyle yapılan röportajlarıyla tanıyoruz. Belki de en dikkat çekici vasfı bu eseri yazdığı için cezalandırıldığı halde geri adım atmamış olmasıdır. Şaka gibi gelebilir, ama sırf “Bediüzzaman Said Nursî Olayı”nı yazdığı için uzun yıllar Türkiye Bilimler Akademisi’ne üye olarak kabul edilmemiştir.